ŞİMDİ AHİLİK ZAMANI
“Ahilik,13-19 yy. lar arasında 600 yıl, Anadolu ve yakın coğrafyasında yaşamış olan Türk halkının iş, zanaat, meslek, ticaret ve toplum hayatının düzenlenmesini, gelişmesini, tüketici ve üreten haklarının korunmasını, kaliteli mal üretilmesini, sağlayan önemli bir oluşum.
BUGÜN AHİLİK GÜNÜMÜZ KOŞULLARINDA YENİDEN CANLANABİLİR Mİ?
Ahiliğin bugün uygulanabilmesi konusunda farklı görüşler var. Bazıları 600 yıl önceki kurallar geçerli olmadığı için Ahiliğin bu gün uygulanamayacağını ve bu düşüncenin bir hayal olduğunu düşünüyor.
Ahiliğin uygulandığı dönemlerin toplum, yaşam ve iş dünyası koşulları ile bu günkü koşullar hem dünyada hem de ülkemizde elbette farklı. Ama insanın yaradılışındaki özellikler ve insanların birbirlerinden bekledikleri özellikler aslında aynı.
İnsanlık var olduğundan bu yana geçerli evrensel kurallar var. İyilik, doğruluk, dürüstlük, başkasının hakkını gözetmek, hak yememek, örnek insan olmak, nefse sahip çıkmak, sabretmek, işini kaliteli yapmak, ülkeyi, toplumu gözetmek vs. gibi. Ahilik de bu düşünceler etrafında oluşan kurallar ve yaşantı biçimi.
Ahiliğin 750 civarında kuralları bulunmakta. Kurallar toplum ve iş hayatını en ince noktasına kadar düzenlemiş. Kaliteli maldan rekabete, tüketici haklarından yeni eleman yetiştirmeye kadar her şey var. İşte bazıları;
İyi huylu ve güzel ahlâklı olmak, işinde ve hayatında, kin, çekememezlik ve dedikodudan kaçınmak, ahdinde, sözünde ve sevgisinde vefalı olmak, gözü, gönlü ve kalbi tok olmak, şevkatli, merhametli, adaletli, faziletli, iffetli ve dürüst olmak, cömertlik, ikram ve kerem sahibi olmak, küçüklere sevgi, büyüklere karşı edepli ve saygılı olmak, alçakgönüllü olmak, büyüklük ve gururdan kaçınmak, ayıp ve kusurlarını örtmek, gizlemek ve affetmek, hataları yüze vurmamak, dost ve arkadaşlara tatlı sözlü, samimi, güler yüzle ve güvenilir olmak, gelmeyene gitmek, dost ve akrabayı ziyaret etmek, herkese iyilik yapmak, iyiliklerini istemek, yapılan iyilik ve yardımı başa kakmamak, hakka, hukuka, hak ölçüsüne riayet etmek, insanların işlerini içten, gönülden ve güler yüzle yapmak, daima iyi komşulukta bulunmak, komşunun eza ve cahilliğine sabretmek,
Yaradan’dan dolayı yaratılanları hoş görmek, hata ve kusurları daima kendi nefsinde aramak, iyilerle dost olup, kötülerden uzak durmak, fakirlerle dostluktan, oturup kalkmaktan şeref duymak, zenginlere, zenginliğinden dolayı itibardan kaçınmak,
Allah için sevmek, Allah için nefret etmek, hak için hakkı söylemek ve hakkı söylemekten korkmamak, emri altındakileri ve hizmetindekileri korumak ve gözetmek, açıkta ve gizlide Allah’ın emir ve yasaklarına uymak, kötü söz ve hareketlerden sakınmak, içi, dışı, özü, sözü bir olmak, hakkı korumak,
Hakka riayetle haksızlığı önlemek, kötülük ve kendini bilmezliğe iyilikle karşılık vermek, belâ ve kötülüklere sabır ve tahammüllü olmak, müslümanlara lütufkâr ve hoş sözlü olmak, inanç ve ibadetlerinde samimi olmak, fani dünyaya ait şeylerle öğünmemek, böbürlenmemek, yapılan iyilik ve hayırda hakkın hoşnutluğundan başka bir şey gözetmemek, âlimlerle dost olup dostlara danışmak, her zaman her yerde yalnız Allah’a güvenmek örf, adet ve törelere uymak, sır tutmak, sırları açığa vurmamak, aza kanaat, çoğa şükür ederek dağıtmak, feragat ve fedakârlığı daima kendi nefsinden yapmak.
Ahiliğin özü; karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörü, adalet, doğruluk, üretici ve tüketicinin korunması, standart ve kaliteye dikkat etmek, cömert ve akılcı olmak, dindar ve nefsine hakim olmak, çalışkan, erdemli ve kendini halkına adaması şeklinde açıklanmakta.
Her bir madde bu gün özlenen ve istenen bir durum değil mi? Toplumda özlediğimiz, belki zaman zaman nefsimize yenik düşerek uygulamaya zorlandığımız bu ilkeler geçmişte büyüklerimiz, tarafından başarıyla uygulanıyordu.
Bu günkü ticaret hayatını düzenleyen yasaların da temeli olan bu ilkeler esnaflar, zanaatkarlar arasında olduğu kadar topluma da düzen getiriyordu.
İNSANOĞLU NE KADAR DEĞİŞTİ?
Hangi mesleği yaparsak yapalım, hangi iş kolunda olursak olalım, yukarıdaki ilkeler bugün bizim için de geçerli değil mi?
Bugün bizler de hangi mesleği yaparsak yapalım, ecdadımızın öğütlerini dinlemeye ve uygulamaya ihtiyacımız var. Çünkü zaman ne kadar ilerlerse ilerlesin insanoğlu aynı. Ne duyguları, ne ihtiyaçları, ne de beklentileri değişmedi. Temel değerler aynı.
Bugün toplumdaki “değerlerin değişimi” şikâyetinde, hala özümüzdeki iyi özelliklerin var olmasını ve iyiliğe özlemi algılıyorum. Ahiliğin geçmişteki tüm düzenini bugün aynen yaşatmak mümkün olmayabilir. Ama Ahiliğin temel ilkelerini bireysel olarak ve sektörel olarak uygulamak mümkündür. Yani herkes kendi kapısının önünü süpürse…
“Şimdi Ahilik Zamanı” kitabımızda anlattığımız gibi. Değerleri şimdi de yaşatmak mümkün. Yeter ki isteyelim.
Sözün özü; Temel değerlerimize her alanda sıkı sıkı sarılma zamanı. Ahilik kuralları geçmişten günümüze ticaret hayatına önemli bir destektir kavrayabilenler için. Şimdi hep birlikte Ahilik kurallarını düşünmek, uygulamak, destek vermek zamanı.
Öğr. Gör. Tümay MERCAN
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım B./Yönetim/İletişim Danışmanı [email protected] Twitter: @tumaymercan /Facebook: Tümay Mercan
YASAL UYARI: Yazarın yazısının kopyalanması yasaktır. Yazı, sadece http://esnafbulteni.com/ ’ye link verilerek kullanılabilir. Alıntıda kaynak gösterilmelidir. Aksi taktirde kanuni işlem yapılacaktır.